+90 312 436 90 90

Yeni dünyanın en büyük israfı zaman!



Türkiye İsrafı Önleme Vakfı’nın raporu, “İsraf bir davranış bozukluğudur” cümlesiyle başlıyor. Vakıf Başkanı Prof. Dr. Aziz Akgül, akla gelebilecek birçok alanda israfın söz konusu olduğunu belirtirken, bu davranış bozukluğunun temelini eğitimsizliğe bağlıyor. Ekim 2022’de açıklanan son Türkiye İsraf Raporu hakkında DÜNYA’ya konuşan Akgül, “Kaynakların etkin kullanımı ve israfın önlenmesi için eğitimlerin verilmesi halinde her birey israf konusunda toplumsal farkındalığın artırılması için gönüllü elçi gibi çalışabilir” diyor.

Raporda bu yıl koronavirüs salgınıyla birlikte tüm dünyada gelişen yaşam şekillerine vurgu yapıldığı dikkat çekiyor. Prof. Dr. Akgül, özellikle büyük istifa dalgasına vurgu yaparak, istifaların ciddi bir deneyim israfı olduğunu söylüyor. Akgül şöyle açıklıyor bu durumu: “Koronavirüs küresel salgınıyla birlikte dünya genelinde geniş ölçekte işten ayrılmalar yaşandı. Tecrübe israfının çarpıcı ve tehlikeli boyutu da gözler önüne serildi. ‘Büyük İstifa’nın ana nedenlerini toksik iş ortamı, çalışanların mutsuzluğu, performansın takdir edilmemesi diye sıralayabiliriz. Yani tecrübe israfının önlenmesi için kar odaklı anlayıştan insan odaklı anlayışa geçiş şart. Gereksiz, amaçsız ve yararsız yere yapılan her çeşit iş, işlem ve harcama israftır. İsrafın önlenmesi ise, hayatımızda gereksiz, amaçsız ve yararsız hiçbir şeyi yapmamaktır.”

Genellikle israf denilince ilk akla gelenler gıda, su, elektrik gibi kaynaklar olsa da bu kez raporun altını çizdiği israf kalemi 'zaman' oldu. Zamanın israfının kimsenin dikkatini çekmediğini oysa yokluğunun yıkım yarattığını ifade eden Akgül, işte geçirilen zamanın yeniden dizayn edilmesi gerektiğini vurguluyor. Akgül, zaman israfıyla ilgili global farkındalığın arttığına da vurgu yaparak şunları söylüyor: “Zaman ücretsizdir ama paha biçilmezdir. Bir insan ortalama olarak 78 yıl yaşar. Hayatının 10,5 yılını çalışarak harcar ama yüzde 50’mizden fazlası mevcut işini bırakmak istemektedir. Zaman, paradan daha değerlidir. Daha fazla para kazanmak mümkündür ama daha fazla zaman elde etmek mümkün değildir. Maalesef dünyanın birçok bölgesinde ve Türkiye’de işyerinde verimli zaman yerine ‘çok zaman’ geçirmek anlayışı benimsenmiş durumda. Gelişmiş ülkeler bunun yanlış olduğunun farkına varıyorlar. İnsanların gelirleri yüksek ama yine de mutsuzlar. Bunun iş hayatına da ek maliyet getirdiğini gördü ülkeler. Araştırmalar yapıyorlar, iş saatlerini kısaltmak için çalışmalar yürütüyorlar. Biz de 250 kişilik kadromuzun çalışma süresini haftada 4 güne indirdik. Çok daha verimli iş sonuçları aldık. Çalışanlarımız da daha mutlu.”

DAMLAYA DAMLAYA 11 MİLYAR TL ÇÖPE GİDİYOR!

Bireysel olarak yapılan israflar içerisinde, su israfı değerlendirildiğinde; damlaya damlaya akan bir musluk, yılda 3 metreküplük su kaybına sebep oluyor. Bunun her konuta maliyeti yaklaşık 6 bin lira civarında. Türkiye’de yaklaşık 19 milyon konuttan sadece yüzde 10’unda böyle bir durum olduğunda, oluşan israf yaklaşık 11 milyar lira olarak hesaplanıyor. Bir kişinin günde iki kez bir dakika boyunca musluk suyunu kapatmadan diş fırçalamasının faturası da hesaplanmış: Yıllık 8 ton su israfı. Bunu, nüfusumuzun yüzde 20’sinin yaptığını tahmin edildiğinde ortaya çıkan kaynak kaybı ise 13 milyar lira. İsraf Raporu’nda “Dört kişilik bir ailenin her üyesinin duş süresini 1 dakika kısaltmasıyla yılda 18 ton su tasarrufu sağlanmaktadır” deniliyor. Ayrıca Türkiye’nin geleceğiyle ilgili şu çarpıcı ifade de dikkat çekiyor: “Dünya Doğal Kaynaklar Enstitüsü (WRI), 2040 yılına kadar su stresi yaşanması beklenen bölgeler üzerine araştırma yapıyor. Buna göre Türkiye’nin su stresi seviyesinin 2040 yılına gelindiğinde 4,27 olacağı öngörülmektedir. Böylece Türkiye’nin su stresi seviyesi “yüksek”ten “çok yüksek”e çıkacaktır.”

MİLLİ GELİRİN YÜZDE 15'İ İSRAF EDİLİYOR

■ Türkiye İsrafı Önleme Vakfı’nın son raporuna göre en büyük israf kamu kurum ve kuruluşlarında yapılıyor. Bunun birinci kalemi 2021’de bütçeden sosyal güvenlik kurumuna aktarılan 252,1 milyar liralık kaynak.

 ■ İkinci israf kalemi olarak da 30 büyükşehirin 130 merkez ilçe kaymakamlığına ve 130 merkez ilçe belediyesine ayrılan toplam yıllık 85 milyar bütçe. Raporda bu kaynağın tamamının israfa neden olduğu vurgulanıyor.

■ Raporda TOBB’a kayıtlı üyelerden alınan zorunlu aidatlar da önemli bir israf kalemini oluşturuyor. Bu aidatlar yıllık 1 milyar 300 bin lira israfa neden oluyor.

■ Raporda Türkiye’nin 4 Sigma seviyesinde israf yapılan bir ülke olduğunun altı çiziliyor. Bu da şöyle açıklanıyor: “1 milyonda en fazla 3 israfa izin veren Altı Sigma Yönetim Yaklaşımı dikkate alındığında; Türkiye’de 1 milyon işlemde 6.210 israf yapıldığı varsayımı çerçevesinde, Türkiye’nin 4 Sigma seviyesinde olduğu tespit edilmiştir. Bu varsayımdan yola çıkarak Türkiye milli gelirinin yaklaşık yüzde 15’ini israf etmektedir. Buna göre, Türkiye yaklaşık 1 trilyon 81 milyar lira kaynağını israf ediyor.”

■ Rapor, israf alanlarını altın, gümüş ve bronz olarak gruplandırıyor. Altın kategorisinde SGK’ya ayrılan yıllık 252,1 milyar liralık israf var. Gümüş kategoriye iç borç faizi örnek gösteriliyor. “2021 yılı ağustos ayı sonunda 722 milyar TL olan iç borçlar için ileride ödenecek faizlerin toplamı Merkez Bankası’nın faiz indirimlerine başladığı Eylül 2021’den bu yana sadece 10 ayda 1 trilyon 453 milyar TL artarak 2 trilyon 175 milyar TL’ye yükselmiştir” deniliyor.

■ Bronz kategoride ise kamu kesimindeki her türlü israf alanı gösteriliyor. Kamunun toplam 8 milyar liranın üzerine çıkan enerji maliyeti örnek veriliyor. ■ Bunun yanında iptal edilen KPSS’nin maliyetinin 75 milyon TL olarak hesaplandığına dikkat çekilerek “Bu da önemli bir israftır” ifadesi kullanılıyor.

■ KİŞİ BAŞI 93 KİLOGRAM YİYECEK İSRAF EDİLİYOR

Elbette bireysel israfın önemli kalemlerinden biri de gıdada yaşanıyor. “Bilinçsiz tüketim alışkanlığı nedeniyle ihtiyaç fazlası olarak, gereksiz yere tedarik edilen, ancak tüketilemeyip çöpe atılan yiyecekler” gıda israfı olarak tanımlanıyor raporda. Gıda israfı üretim, işleme, satış veya tüketim sırasında meydana geliyor. Birçok insanın düşündüğünden daha büyük bir sorun olarak ele alınıyor raporda. Türkiye’nin karnesi ise hiç iç açıcı değil.

Birleşmiş Miletler Çevre Programı tarafından hazırlanan 2021 Gıda İsrafı Endeksi Raporuna göre, dünya genelinde her yıl 931 milyon ton gıda israf ediliyor. Türkiye’de de her yıl 7,7 milyon tondan fazla gıda israf ediliyor. Her yıl kişi başına 93 kilogram yiyecek de çöpe atılıyor. Rapor, “Bu miktar, küresel çapta perakende satış noktaları, evler ve restoranlarda tüketime hazır gıdanın yüzde 17'sinin doğrudan çöpe gitmesi anlamına geliyor. Türkiye’nin dünya genelinde kişi başına en çok gıda israfının yapıldığı 10 ülke arasında 3.sırada yer aldığı görülmektedir” diyor.

Boston Consulting Group (BCG) tarafından gerçekleştirilen araştırmalara göre, gıda atığı miktarı bugün olduğu gibi artmaya devam ederse, gıda atığı miktarının 2030 yılında 2,1 milyar tona ve 1,5 trilyon dolar israf tutarına ulaşacağı tahmin ediliyor.

BİREYSEL İSRAFIN LİDERİ ENERJİ

İsraf Raporu’nda “Bireysel İsraflar” başlığı altında ev ve işyerlerinde yapılan bütün israflara da dikkat çekiliyor. Bunların ilk maddesine de enerji israfı konulmuş. Enerji israfıyla ilgili şu ifadeler dikkat çekiyor: “Konutlarda ısıtma ve aydınlatmada kullanılan enerjinin yüzde 35’ini israf ediyoruz. Bir başka ifadeyle, konutlarımızda enerji için harcadığımız her 100 liranın 35 lirası tasarruf edilebilir. TMMOB Enerji Komisyonu’nun verdiği bilgilere göre, konutlarda verimli aydınlatma sistemlerinin ve tasarruflu elektrikli ev araçlarının kullanımıyla ortalama 4,7 ton petrole eş değer miktarda enerji tasarrufu sağlanmaktadır.”